Tahtalı Barajı’nda alarm: Su seviyesi yüzde 10’un eşiğinde

İzmir’in içme suyu ihtiyacını karşılayan Tahtalı Barajı’nda doluluk oranı yüzde 10,79’a düştü. Uzmanlar, kuraklık riskine karşı acil önlem çağrısı yaptı.

Tahtalı Barajı'nda kuraklık alarmı: Su seviyesi son 16 yılın en düşüğünde İzmir'in en büyük içme suyu kaynaklarından biri olan Tahtalı Barajı, 2008 yılından bu yana en düşük doluluk oranına geriledi. Barajdaki su seviyesi yüzde 10,79 olarak ölçülürken, uzmanlar kentte acil tasarruf önlemleri alınması gerektiği uyarısında bulunuyor. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, mevcut durumun İzmir için ciddi bir tehlike arz ettiğini belirtti. "Kasımda dip seviyeyi görebiliriz" Barajın kritik seviyeye ulaştığını ifade eden Prof. Dr. Yaşar, "Henüz temmuz başındayız ve baraj doluluk oranı yüzde 10'un altına yaklaştı. Bu, 2008'den bu yana en düşük seviyedir. Kasım ayında, barajın tabanını görebiliriz" dedi. Yaşar, geçmişte yapılan yanlış planlamaların bu tabloyu kaçınılmaz hale getirdiğini belirterek, yeraltı sularının plansız kullanıldığını, baraj doluyken bile kuyulardan su çekilmeye devam edildiğini vurguladı. Gördes Barajı'nda da durum kritik: 15 güne kadar su bitebilir İzmir'in su ihtiyacının dörtte birini karşılayan Gördes Barajı'ndaki su seviyesinin ise yüzde 0,5'e kadar düştüğü bildirildi. Prof. Dr. Yaşar, bu barajda 15 gün içinde suyun tükenebileceğini söyledi. İzmir'in günlük su tüketiminin 700 bin metreküp olduğunu kaydeden Yaşar, sadece Gördes'ten günde 180 bin metreküp su çekildiğini ve bu temponun sürdürülebilir olmadığını ifade etti. "Vatandaş halı yıkamayı bıraksın, suyu profesyoneller kullansın" İzmir'in mevcut nüfusunun 4,5 milyonu aştığını ve su tüketiminin yaz aylarında kişi başı 200 litreye kadar çıktığını vurgulayan Yaşar, vatandaşlara da önemli uyarılarda bulundu: "Artık halı, balkon, araba yıkamak gibi alışkanlıklar bırakılmalı. Hobi bahçeleri kapatılmalı. Suyu sadece tarım ve sanayi gibi profesyonel alanlarda kullanalım. Keyfi tüketim dönemi sona ermeli." Prof. Dr. Yaşar ayrıca, "Barajın eski seviyelerine dönmesi için en az 6-7 yıl gerekir" diyerek yağışların bile durumu kısa vadede kurtaramayacağını belirtti. "İlk adımı Çeşme Belediyesi attı" Prof. Dr. Yaşar, Türkiye'de belediyelerin su yönetimi konusunda daha proaktif olması gerektiğini dile getirerek, Çeşme Belediyesi'nin geçtiğimiz haftalarda aldığı çim sulama ve havuz doldurma yasağı kararını örnek gösterdi. Bu tür kararların yaygınlaşması gerektiğini söyleyen Yaşar, küresel iklim değişikliği ile mücadelede yerel yönetimlerin etkili adımlar atmasının şart olduğunu vurguladı.