İzmir’de deniz kültürü APİKAM’da canlanıyor: “Deniz Hamamlarından Plaja” sergisi

APİKAM’da açılan “İzmir’de Eski Bir Yaz: Deniz Hamamlarından Plaja” sergisi, 19. yüzyıldan 20. yüzyıl ortalarına kadar İzmir’in denizle kurduğu ilişkiyi tarihsel ve kültürel boyutlarıyla ziyaretçilere aktarıyor. Sergi, 24 Ekim’e kadar APİKAM bahçesinde gezilebilecek.

Habergündemim.com İzmir’in denizle olan ilişkisini ve sahil yaşamını anlatan “İzmir’de Eski Bir Yaz: Deniz Hamamlarından Plaja” sergisi, APİKAM tarafından hazırlandı. Sergi, deniz hamamlarından modern plajlara geçiş sürecini sağlık, mahremiyet, eğlence ve modernleşme temaları çerçevesinde ele alıyor. Gazete arşivleri, hatıratlar ve akademik çalışmalardan derlenen sergide, ziyaretçiler 20. yüzyılın ortalarına kadar uzanan bir nostalji yolculuğuna çıkarılıyor. DENİZ BANYOLARI KONUSUNDA İLK SERGİ Kent Arşivi ve Müzeler Şube Müdürü Serhan Kemal Saygı, açılışta yaptığı konuşmada, “İzmir’in deniz banyoları konusu üzerinde çok fazla durulmamıştı. Bu sergi, deniz banyolarını konu alan ilk sergi olma özelliğine sahip” dedi. Sergi, İzmir’in toplumsal hafızasında önemli bir yer tutan denizle ilişkisini bilimsel bir perspektifle ele alıyor. MODERNLEŞMENİN KIRILMA NOKTASI Sergi kapsamında, 19. yüzyıl sonlarından itibaren İzmir sahillerinde yükselen deniz banyolarının toplumsal hayatı dönüştüren kamusal alanlar olduğu vurgulanıyor. Kadın ve erkeklerin birlikte kamusal alanlarda görünürlüğü, mahremiyetin yeniden tanımlanması ve modernleşmenin sembolü olarak deniz banyoları serginin odağına alındı. ATATÜRK VE FLORYA DENİZ KÖŞKÜ APİKAM Müze ve Sergi Birimi’nden Nihan Özdal, Atatürk’ün Florya Deniz Köşkü’nün sergide özel bir yere sahip olduğunu belirterek, “Atatürk’ün üç yazını geçirdiği köşk, cumhuriyetin eşitlikçi ve halkçı yönünün simgesidir. Kadın ve erkeğin birlikte denize girmesi, modern yaşamın toplumsal alışkanlıklar kazandırma isteğinin göstergesidir” dedi. HAMAMLARI KULLANAN ZİYARETÇİLER ANLATTI Sergide yer alan 88 yaşındaki Fatma Engür, çocukluğunda Güzelyalı’daki deniz hamamlarını kullandığını anlattı: “İki bölümden oluşuyordu, kadınlar aşağıda erkekler paravanın arkasında yüzüyordu. O zamanlar 15 yaşlarındaydım. Eski ile yeni arasında büyük fark var.”