Grevdeki işçiler İzmir halkıyla buluştu!

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 22.12.2018 - 13:34, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:38 2236+ kez okundu.
 

Grevdeki işçiler İzmir halkıyla buluştu!

İZBAN işçileri İzmir halkıyla bir araya geldi. Direnişlerinin 11. gününü geride bırakan grevdeki İZBAN işçileri, dayanışmayı büyütmek ve grevi anlatmak için Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde İzmirlilerle buluştu.
Direnişlerinin 11. gününü geride bırakan grevdeki İZBAN işçileri, dayanışmayı büyütmek ve grevi anlatmak için Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde İzmirlilerle buluştu. Direnişteki 342 işçi adına konuşan Demiryol-İş Sendikası temsilcisi işçiler yolcu güvenliğini, kadın çalışanların yaşadıkları sorunları, İZBAN yönetiminin İzmir halkı ile grevdeki işçileri karşı karşıya getirmek için sergilediği algı operasyonunu, açıklanan gerçek dışı rakamları ve gerçek bordroları anlattılar.  Grevdeki emekçiler adına konuşan İZBAN işçilerinden Ahmet Güler, hakları olan yüzde 28’lik zammın günden güne artan enflasyon oranlarıyla yaşanan bir ülkede yaşamlarını sürdürmeleri için gereken asgari zamma ancak denk geldiğini söyledi. En düşük ücretin net 1453 liradan başlayıp 2010 girişli bir işçinin 85 günlük ikramiyesinin maaşa eklenmesiyle net 2154 lira aldığını belirten Güler, maaş bordrolarını Alsancak İstasyonu’na tüm İzmirlilerin incelemesi için astıklarını hatırlattı. ''BİZ KAZANIRSAK HERKES KAZANACAK'' Toplu sözleşme döneminin ilk uğrağı olan işyerinin İZBAN olduğunu, sonrasında 24 bin çalışanı ilgilendiren toplu iş sözleşmelerinin bu direnişten çıkan sonuca göre şekilleneceğini belirten İZBAN işçisi Ahmet Güler “Biz kazanırsak 24 bin İzmirli emekçi kazanır, tüm Türkiye işçi sınıfı kazanır” dedi. Bir diğer İZBAN işçisi Berkant Arda da, güvenlik konusunda büyük risklerin ve ihmallerin olduğuna dikkat çekti, İzmirlileri yüksek kaza riski ile yol alan trenleri kullanıp kullanmama konusunda bir kez daha düşünmeye davet etti. ''60-65 YAŞ ARALIĞINDAKİ GREV KIRICISI MAKİNİSTLER RİSK OLUŞTURUYOR'' İZBAN emekçisi Emre Saygılı da, “Ankara’daki tren kazası da sinyalizasyon olmadığından kaynaklandı. Üstelik Bakan çıkıp sinyalizasyonun o kadar da gerekli olmadığını söylüyor. İZBAN’da ise şu anda daha önce yalnızca masa başında çalışan insanlara bakım ve onarım yaptırıldığını duyuyoruz. Bu güvenlik riskleri İZBAN’da da ortadayken, tüm İzmirliler her İZBAN kullandığında aynı durumu, aynı riski yaşıyor. Ankara kazasının sorumluları hesap vermezken, mesele orada üç beş çalışan  kardeşimizin üzerine atılıyor” dedi. "Grev kırıcılığı" yapmak için işe çağrılan emekli makinistlerin 60-65 yaş aralığında olduğunu vurgulayan İZBAN işçisi Mücahit Yavuz, “Üstelik biz 25-35 yaş aralığında tren kullanımının getirdiği zorluklarla 7-8 saat ancak çalışabilirken, grev kırıcısı emekli makinistler 6 saat uykuyla 12-13 saat çalışıyorlar”dedi. "Grev kırıcılığının" suç olduğunu ve hakları için direnen İZBAN işçilerinin İZBAN yönetimine dava açtığı belirten Yavuz, söz konusu mahkemenin önümüzdeki günlerde İzmir’de görüleceğini belirtti. İZBAN işçisi Yeşim İnal, yolcuların artı para sistemine yönelik tepkilerinde doğrudan kendilerinin ve özellikle de kadın çalışanların muhatap kaldığını belirterek, "Gişe çalışanları genellikle kadın emekçiler olduğu için, yönetimin getirdiği artı para sisteminde tepkiler hep biz çalışanlar göğüslemek durumunda kaldık. Çok zor zamanlar yaşadık" dedi. Kadın emekçilerin tüm sektörlerde yaşadığı sıkıntıların benzerlerinin İZBAN'da da yaşandığını vurgulayan Yeşim İnal, vardiya sisteminde çalışmanın güçlüklerinin kadın işçileri daha da zorladığını hatırlattı.   “Yalanlar ve Gerçekler” başlıklı bilgilendirici yapışkanlı etiket hazırlayan İZBAN işçileri, tüm İzmirlileri dayanışmayı büyütmek ve genel mağduriyeti sonlandırabilmek adına bu yapışkanlı etiketleri yaygınlaştırma çağrısı yaptılar. egehaber
İZBAN işçileri İzmir halkıyla bir araya geldi. Direnişlerinin 11. gününü geride bırakan grevdeki İZBAN işçileri, dayanışmayı büyütmek ve grevi anlatmak için Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde İzmirlilerle buluştu.

Direnişlerinin 11. gününü geride bırakan grevdeki İZBAN işçileri, dayanışmayı büyütmek ve grevi anlatmak için Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde İzmirlilerle buluştu.

Direnişteki 342 işçi adına konuşan Demiryol-İş Sendikası temsilcisi işçiler yolcu güvenliğini, kadın çalışanların yaşadıkları sorunları, İZBAN yönetiminin İzmir halkı ile grevdeki işçileri karşı karşıya getirmek için sergilediği algı operasyonunu, açıklanan gerçek dışı rakamları ve gerçek bordroları anlattılar. 

Grevdeki emekçiler adına konuşan İZBAN işçilerinden Ahmet Güler, hakları olan yüzde 28’lik zammın günden güne artan enflasyon oranlarıyla yaşanan bir ülkede yaşamlarını sürdürmeleri için gereken asgari zamma ancak denk geldiğini söyledi. En düşük ücretin net 1453 liradan başlayıp 2010 girişli bir işçinin 85 günlük ikramiyesinin maaşa eklenmesiyle net 2154 lira aldığını belirten Güler, maaş bordrolarını Alsancak İstasyonu’na tüm İzmirlilerin incelemesi için astıklarını hatırlattı.

''BİZ KAZANIRSAK HERKES KAZANACAK''

Toplu sözleşme döneminin ilk uğrağı olan işyerinin İZBAN olduğunu, sonrasında 24 bin çalışanı ilgilendiren toplu iş sözleşmelerinin bu direnişten çıkan sonuca göre şekilleneceğini belirten İZBAN işçisi Ahmet Güler “Biz kazanırsak 24 bin İzmirli emekçi kazanır, tüm Türkiye işçi sınıfı kazanır” dedi.

Bir diğer İZBAN işçisi Berkant Arda da, güvenlik konusunda büyük risklerin ve ihmallerin olduğuna dikkat çekti, İzmirlileri yüksek kaza riski ile yol alan trenleri kullanıp kullanmama konusunda bir kez daha düşünmeye davet etti.

''60-65 YAŞ ARALIĞINDAKİ GREV KIRICISI MAKİNİSTLER RİSK OLUŞTURUYOR''

İZBAN emekçisi Emre Saygılı da, “Ankara’daki tren kazası da sinyalizasyon olmadığından kaynaklandı. Üstelik Bakan çıkıp sinyalizasyonun o kadar da gerekli olmadığını söylüyor. İZBAN’da ise şu anda daha önce yalnızca masa başında çalışan insanlara bakım ve onarım yaptırıldığını duyuyoruz. Bu güvenlik riskleri İZBAN’da da ortadayken, tüm İzmirliler her İZBAN kullandığında aynı durumu, aynı riski yaşıyor. Ankara kazasının sorumluları hesap vermezken, mesele orada üç beş çalışan  kardeşimizin üzerine atılıyor” dedi.

"Grev kırıcılığı" yapmak için işe çağrılan emekli makinistlerin 60-65 yaş aralığında olduğunu vurgulayan İZBAN işçisi Mücahit Yavuz, “Üstelik biz 25-35 yaş aralığında tren kullanımının getirdiği zorluklarla 7-8 saat ancak çalışabilirken, grev kırıcısı emekli makinistler 6 saat uykuyla 12-13 saat çalışıyorlar”dedi. "Grev kırıcılığının" suç olduğunu ve hakları için direnen İZBAN işçilerinin İZBAN yönetimine dava açtığı belirten Yavuz, söz konusu mahkemenin önümüzdeki günlerde İzmir’de görüleceğini belirtti.

İZBAN işçisi Yeşim İnal, yolcuların artı para sistemine yönelik tepkilerinde doğrudan kendilerinin ve özellikle de kadın çalışanların muhatap kaldığını belirterek, "Gişe çalışanları genellikle kadın emekçiler olduğu için, yönetimin getirdiği artı para sisteminde tepkiler hep biz çalışanlar göğüslemek durumunda kaldık. Çok zor zamanlar yaşadık" dedi. Kadın emekçilerin tüm sektörlerde yaşadığı sıkıntıların benzerlerinin İZBAN'da da yaşandığını vurgulayan Yeşim İnal, vardiya sisteminde çalışmanın güçlüklerinin kadın işçileri daha da zorladığını hatırlattı.  

“Yalanlar ve Gerçekler” başlıklı bilgilendirici yapışkanlı etiket hazırlayan İZBAN işçileri, tüm İzmirlileri dayanışmayı büyütmek ve genel mağduriyeti sonlandırabilmek adına bu yapışkanlı etiketleri yaygınlaştırma çağrısı yaptılar.

egehaber

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.