Bergamalıların Altın Madeniyle İmtihanı Yeniden Başladı

Bergama Halkı: “Kazancını Bergama’dan Sağlayan, Harcamasını da Bergama’da Yapsın”

Hazırlayan: Tahsin Tuna Bergama’da yıllardır kamuoyunun tartışma konusu olan altın madeni işletmesi, yeniden eleştirilerin hedefinde. Koza ismiyle başladığı serüvenine, kayyum yönetimi sonrası “Türk Altın” adıyla devam eden maden işletmesi, bugünlerde yerel halkın ve kamuoyunun tepkisiyle karşı karşıya. “Bergama’da Kazanıyorsan, Harcamayı da Burada Yap” Madenin geçmişte benimsediği “Bergama’da kazanıyorsak, Bergama halkı faydalansın” anlayışı artık yok. Yerel halk, yıllardır doğasına, yaşam alanlarına katlandığı bu faaliyetten dışlandığını düşünüyor. Özellikle işçi alımlarında Bergama ve çevresi yerine başka şehirlerden tercih yapılması büyük tepkilere neden oluyor. Yaklaşık 1200 kişinin çalıştığı madenin, yöneticilerin şahsi inisiyatifiyle Bergamalı olmayan kişileri tercih etmesi, sosyal adalet duygusunu zedeliyor. Yerel Esnaf Dışlandı: “Çay, Şeker Bile Ankara’dan” Tepkiler yalnızca istihdamla sınırlı değil. Şirketin en basit tüketim ürünlerini dahi Bergama yerine Ankara gibi şehirlerden temin ettiği iddia ediliyor. Bu durum, yıllarca madenin çevresel yükünü çeken yerel ekonomiye katkı sağlanmadığını düşündüren bir başka örnek olarak gösteriliyor. Yerel Basınla da Köprüler Atıldı Bir başka dikkat çeken nokta ise şirketin yerel basınla olan ilişkilerindeki değişim. Koza döneminden bu yana, şirket Bergama’daki yerel gazetecilerle güçlü bir iletişim içinde olmuş, her aşamada şeffaflığı ilke edinmişti. Yerel basın da, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına madencilik faaliyetlerini yakından takip etmiş ve zaman zaman halk lehine uyarı görevini üstlenmişti. Ancak son birkaç yılda bu ilişki tamamen kopmuş durumda. Şirket, yerel basınla iletişimini büyük ölçüde kesmiş; şeffaflık ve diyalog yerini sessizliğe bırakmıştır. Bu da, halkla ilişkiler ve kamuoyu bilgilendirme konusunda ciddi bir geri adım olarak değerlendiriliyor. Bergama halkı, hem kendilerinin hem de yerel medyanın görmezden gelinmesini, demokratik değerler açısından sorunlu buluyor. “TMSF Başkanı Karakaş Bu Konuya El Atmalı” Bergama’daki sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri, TMSF Başkanı Fatin Rüştü Karakaş’a çağrıda bulunarak, maden yönetiminin yerel halkın haklı taleplerine kulak vermesi gerektiğini belirtiyor. Şirketin hem istihdam hem ticaret hem de iletişim politikalarını gözden geçirmesi gerektiği vurgulanıyor. Sendikaya da Tepki: “İşçiyi Korumayan Sendikayı İstemiyoruz” Bergama’daki bazı maden işçilerinin mobbing şikayetleri de gündeme gelirken, bu konuda işçi sendikasının da pasif kalması tepkilere neden oluyor. Halk, işçinin arkasında durmayan sendika anlayışını da eleştirerek değişim talep ediyor. Sonuç Bergama Türk Altın Şirketi, sadece doğaya değil, artık toplumsal ilişkilere de zarar verdiği gerekçesiyle eleştiriliyor. Halkın beklentisi çok net: “Madem burada kazanıyorsun, burada harca. İşçini buradan seç, esnafla alışveriş yap, basına kapını kapatma.” Bu sesin duyulup duyulmayacağı ise önümüzdeki günlerde belli olacak.