Dicle Gültekin
Köşe Yazarı
Dicle Gültekin
 

Bir Kız Çocuğu Daha Okusun Diye

Her yıl binlerce kız çocuğunun kaderi, onların rızası olmadan birer “gelin” haline getirilerek yazılıyor. Oysa bizim hayalimizdeki Türkiye’de, hiçbir kız çocuğu gelinlik giymek zorunda kalmadan önce okul sıralarında yerini alır, bilimde, sanatta, siyasette kendini var eder. Çünkü biliyoruz: Kız çocuklarının yeri, gelinlik altında değil; kitaplar, kalemler ve hayallerin içindedir. Erken Yaşta Evlilik: Bir İnsan Hakları İhlalidir UNICEF’in 2023 verilerine göre, Türkiye’de 18 yaşından önce evlendirilen kadınların oranı %15’tir. Bu oran Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde yer yer %25’leri bulmaktadır. Her yıl yaklaşık 20.000'e yakın kız çocuğu, resmi ya da gayriresmi yollarla erken yaşta evlendirilmektedir. Bu, sadece bir bireyin değil, bir toplumun geleceğini de karartan bir durumdur. Eğitim mi, Evlilik mi? TÜİK 2024 verilerine göre: Türkiye genelinde kadınların okullaşma oranı ilkokulda %98, ortaöğretimde %88 iken, yükseköğretimde bu oran %47’ye düşmektedir. Erken yaşta evliliklerin yoğun olduğu illerde kız çocuklarının lise ve üniversiteye devam oranı %25’lere kadar gerilemektedir. Bu ne demektir? Her evlendirilen kız çocuğu, aslında bir doktorun, bir öğretmenin, bir bilim insanının, bir siyasetçinin yok edilmesidir. Üstelik sadece kendi yaşam hakkı elinden alınmıyor, toplumun ilerlemesi de engelleniyor. Erken Evliliğin Sonuçları Neler? Erken evlendirilen kız çocuklarında: Eğitim terk oranı %80’in üzerindedir. Erken yaşta gebelik oranı çok yüksektir ve bu gebelikler hem anne hem bebek sağlığı açısından büyük risk taşır. Aile içi şiddet, yoksulluk ve bağımlılıklara maruz kalma oranı dramatik şekilde artmaktadır. Bu bireylerin büyük kısmı hayatı boyunca ekonomik özgürlüğüne kavuşamamaktadır. Anahtar Parti Olarak Ne Yapıyoruz? Anahtar Parti olarak bu sorunu "bireysel trajedi" olarak değil, "ulusal bir utanç" olarak görüyoruz. Kurumsal olarak şunları savunuyoruz: Zorunlu eğitim süresinin 13 yıla çıkarılması. Erken yaşta evliliklere karışan kamu görevlileri ve aile bireylerine ağır yaptırımlar. Kız çocuklarına özel burslar, yurt imkanları ve mentorluk programları. Yerel yönetimlerle iş birliği içinde okulu bırakma riski taşıyan kız çocuklarının takibi. Son Söz: Sessiz Kalmak Suça Ortak Olmaktır Her sessizlik, her görmezden gelme, her "bizim geleneklerimiz böyle" savunması, bir kız çocuğunun hayallerini mezara gömmek demektir. Bu ülkenin sadece erkekleri değil, kız çocukları da geleceğidir. Biz Anahtar Parti Kadın Kolları olarak, "bir kız çocuğu daha okusun" diye mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz: Eğitim, bir kız çocuğunun kaderini değil, dünyasını değiştirir.
Ekleme Tarihi: 29 May 2025 - Thursday

Bir Kız Çocuğu Daha Okusun Diye

Her yıl binlerce kız çocuğunun kaderi, onların rızası olmadan birer “gelin” haline getirilerek yazılıyor. Oysa bizim hayalimizdeki Türkiye’de, hiçbir kız çocuğu gelinlik giymek zorunda kalmadan önce okul sıralarında yerini alır, bilimde, sanatta, siyasette kendini var eder. Çünkü biliyoruz: Kız çocuklarının yeri, gelinlik altında değil; kitaplar, kalemler ve hayallerin içindedir.

Erken Yaşta Evlilik: Bir İnsan Hakları İhlalidir

UNICEF’in 2023 verilerine göre, Türkiye’de 18 yaşından önce evlendirilen kadınların oranı %15’tir. Bu oran Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde yer yer %25’leri bulmaktadır. Her yıl yaklaşık 20.000'e yakın kız çocuğu, resmi ya da gayriresmi yollarla erken yaşta evlendirilmektedir. Bu, sadece bir bireyin değil, bir toplumun geleceğini de karartan bir durumdur.

Eğitim mi, Evlilik mi?

TÜİK 2024 verilerine göre:

Türkiye genelinde kadınların okullaşma oranı ilkokulda %98, ortaöğretimde %88 iken, yükseköğretimde bu oran %47’ye düşmektedir.

Erken yaşta evliliklerin yoğun olduğu illerde kız çocuklarının lise ve üniversiteye devam oranı %25’lere kadar gerilemektedir.


Bu ne demektir? Her evlendirilen kız çocuğu, aslında bir doktorun, bir öğretmenin, bir bilim insanının, bir siyasetçinin yok edilmesidir. Üstelik sadece kendi yaşam hakkı elinden alınmıyor, toplumun ilerlemesi de engelleniyor.

Erken Evliliğin Sonuçları Neler?

Erken evlendirilen kız çocuklarında:

Eğitim terk oranı %80’in üzerindedir.

Erken yaşta gebelik oranı çok yüksektir ve bu gebelikler hem anne hem bebek sağlığı açısından büyük risk taşır.

Aile içi şiddet, yoksulluk ve bağımlılıklara maruz kalma oranı dramatik şekilde artmaktadır.

Bu bireylerin büyük kısmı hayatı boyunca ekonomik özgürlüğüne kavuşamamaktadır.


Anahtar Parti Olarak Ne Yapıyoruz?

Anahtar Parti olarak bu sorunu "bireysel trajedi" olarak değil, "ulusal bir utanç" olarak görüyoruz.
Kurumsal olarak şunları savunuyoruz:

Zorunlu eğitim süresinin 13 yıla çıkarılması.

Erken yaşta evliliklere karışan kamu görevlileri ve aile bireylerine ağır yaptırımlar.

Kız çocuklarına özel burslar, yurt imkanları ve mentorluk programları.

Yerel yönetimlerle iş birliği içinde okulu bırakma riski taşıyan kız çocuklarının takibi.


Son Söz: Sessiz Kalmak Suça Ortak Olmaktır

Her sessizlik, her görmezden gelme, her "bizim geleneklerimiz böyle" savunması, bir kız çocuğunun hayallerini mezara gömmek demektir. Bu ülkenin sadece erkekleri değil, kız çocukları da geleceğidir.

Biz Anahtar Parti Kadın Kolları olarak, "bir kız çocuğu daha okusun" diye mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz:
Eğitim, bir kız çocuğunun kaderini değil, dünyasını değiştirir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.