Vahit Koç
Köşe Yazarı
Vahit Koç
 

Eksen kaymamız yoktur!

Kamuoyuna duyurulur Haber gündemim ve haberege.com.tr internet haber sitelerini kurmaktaki maksadımı hepiniz biliyorsunuz Tekrar bu konudan bahsetmedin bir anlamı yok. Yinede okumak isteyenler tıklasın   Aylar önce gazetemiz hakkında çıkan dedikodular "bizim devlet görevlisi olduğumuz stratejik çalışmalar içerisinde olduğumuz" gibi asılsız akla mantığa uymayan dedikodulardı. Bunları geçtik, cevap verme tenezzülünde dahil bulunmadık, çünkü akli melekeleri yerinde olan bir kişinin böyle sözleri sarf etmeyeceğini düşündük. Bugünlerde de bir eksen kayması sözleri dedikodu şeklinden dilden dile dolaşmaya başladı. Konuya en baştan bakalım isterseniz FETÖ Terör örgütü bu ülkede meclis kürsüsünde meth edilirken bizim çizgimiz Kur'an ve sünnet yoluydu ve sırtımızı Kur'an dayandığımız için bu insanlar yanlış insanlar diye biliyorduk ,çünkü emri bil maruf nehyi anil münker yapmak her Müslümana olduğu gibi bize de farz idi. Bu konuda kandırılmış insanlardan biri olmadık çok şükür Biz makamlardan mevkilerden hiçbir zaman medet ummadık, sevdik ama tapınmadık, ben tapınmıyorum deyip, Kur'an-ı azimüşşana göre, heva ve heveslerini kendi nefsine mabut ittihaz edenleri hep ikaz ettik, 'siz muhaliflerin dili ile ikaz ediyorsunuz 'diyenlere hayır biz Kur'an'a ve sünnete göre ikaz ediyoruz bu sözünüzle bizi balçıkla sıvayamazsınız dedik. Muhalif olanlar nasıl eleştirdi bakmadık, aman bize de muhalif demesinler diye bir çabamız hiç olmadı, doğru bildiğimizi hiç korkmadan söylemeyi tercih ettik ve bizi bilen bilir dedik. Tatlı su Müslümanı hiç olmadık. Tatlı su müslümanı deyince birçok kişi belki bana kızacaktır ama olsun Mesela sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul Sözleşmesi’ni iptal edinceye kadar tatlı su Müslümanları İstanbul Sözleşmesi hakkında en ufak bir cümle kurmayanlardı. Kendilerine göre reis bunu uygun gördüyse onun vardır bir bildiği düşüncesine kapılarak Hz. Allah'ın her müslümana farz kıldığı emr-i bil-maruf nehy-i anil münkeri geri plana atmışlar idi. Ne zaman ki bizim gibi tatlı su müslümanı olmayan insanların eleştirileri sayın Cumhurbaşkanına iletildikten sonra Cumhurbaşkanı konu hakkında gerekli malumatları alıp bu işlemin yalnış olduğu kanaatine vardı ve çok şükür iptal etti. Cumhurbaşkanı iptal etmeden önce bu fakir, bir milletvekilinin "İstanbul sözleşmesi Kur'an'a ve sünnete tamamı ile uyumludur" sözünü kulaklarımla duydum, sayın vekilim İstanbul Sözleşmesi'nin İslam'la Kur'anla nasıl bir alakası var diye sorduğumda bir ara uzun uzun anlatayım dedi. Sayın Cumhurbaşkanımızın iptalinden hemen sonra İstanbul Sözleşmesi'nin İslam'a ve Kur'an'a ne kadar aykırı olduğu konusunda konuşmalar dizmeye başladı. Şimdi bu tatlı su müslümanlığı değil de nedir. Bunun gibi birçok müslüman, sevgilerine, gönülden bağlılıklarına yenilip hakkı söylemeyi unutmuşlardı, iptal edildikten sonra da gönül bağı ile bağlandıkları reisin ne kadar haklı olduğunu anlatan konuşmalar dizmeye başladılar. Bugüne kadar haber sitelerim adına hiçbir siyasi kurumdan en küçük bir menfaat elde etmiş biri değilim. Bugüne kadar hak bildiğim şeyi korkarak sakladığım da görülmemiştir. Bunu yine yazarlarımızdan beni 2011 yılından beri tanıyan Ergün kardeşime sorabilirsiniz. Bazılarının dava dediği hakkı söylememek ise,bizimde davamız hakkı söylemektir. Haber sitelerimizde yapılan haberler konusunda muhaliflerin ağzı ile haberler çıkmaya başladı diyenler için de ;ülkemizin son durumunu ve içinde bulunduğumuz sıkıntıları,at gözlüklerini çıkartarak bakmalarını öneririz. Bizim haber sitelerimiz hiç bir siyasi partinin arka bahçesi değildir .Hiç bir siyasi partiden de herhangi bir menfatimiz yoktur. Yıllar önce düştüğünüz bu hataya yine düşmeyiniz, hakkı söylemekten korkmayınız, korkmayın ki başımızdaki insanlar yaptıkları yanlışlıkları görsünler. Bizim ülkemiz için vatanımız için milletimiz ve inancımız için yapılan tüm iyi şeyleri desteklediğimizi vicdan sahibi her insan bilir. Birilerini seviyoruz diye yanlışları doğru görmek veya göstermek bir müslümana yakışmayacağı gibi bize de yakışmayacaktır. Yıllardır ne yaşadı isek bu tatlı su Müslümanları yüzünden yaşadık. Yalakalık olsun diye susanlar, aman muhalif demesinler de akademik kariyerim zarar görmesin diyen alim bozuntuları, seviyoruz deyip mabut gibi sevdiğini hatasız görenlerden çektik hep... Oysa İslam'a yakışan hakkı söylemekti yine birçok tatlı su Müslümanı yanlış yaptı, yapmaya devam ediyor. Davaya zarar veriyor diyenler varsa bir örnekle onu da anlatayım İzmir'de bir ev tutup işe girmek isteyen kadınları kullanan aynı sabah namazı buluşmalarını hiç kaçırmayan insan müsveddelerinin resimleri, videoları, whatsapp yazışmaları elimizde olmasına rağmen, İslam düşmanlarının ekmeğine yağ sürmeyelim diye yayınlamadık bu ve benzeri o kadar bilgi var ki elimizde ama İslam düşmanlarına İslam'a hakaret ettirmeyelim istedik. Buradaki ince mana, eğer anlamak isteyen varsa bu utanmazlığı yapan siyasi bir partinin içinde iyi bir makamda görevli kişiyi korumak, seviyoruz diye yaptığının doğru olduğunu savunmak değildir. Biz utancımızdan ve İslam düşmanları "bakın sabah namazı buluşmalarını yapanlar akşam hangi evde neler yapıyor, birbirlerine nasıl mesajlar yazıyor” diyerek İslam’a hakaret etmesinler diye belgeleri paylaşmadık. Bu anlattığım yazıda sadece iki örnek verdim onlarca örnek verebilirim, kimse İslam davasına yanlış haberler yapıyor sözünü kullanmasın diye yazdım bunları veya eksen kayması var diyenlere bizim eksenimiz daha önce de kaymadığı gibi yine kaymaz demek için yazdım. Son olarak bizim eksenimiz kuran ve sünnet yoludur ,başka eksenlerde yolumuz asla olmaz Vesselam  
Ekleme Tarihi: 27 Mart 2022 - Pazar

Eksen kaymamız yoktur!

Kamuoyuna duyurulur
Haber gündemim ve haberege.com.tr internet haber sitelerini kurmaktaki maksadımı hepiniz biliyorsunuz
Tekrar bu konudan bahsetmedin bir anlamı yok.
 
Aylar önce gazetemiz hakkında çıkan dedikodular "bizim devlet görevlisi olduğumuz stratejik çalışmalar içerisinde olduğumuz" gibi asılsız akla mantığa uymayan dedikodulardı.
Bunları geçtik, cevap verme tenezzülünde dahil bulunmadık, çünkü akli melekeleri yerinde olan bir kişinin böyle sözleri sarf etmeyeceğini düşündük.
Bugünlerde de bir eksen kayması sözleri dedikodu şeklinden dilden dile dolaşmaya başladı.
Konuya en baştan bakalım isterseniz
FETÖ Terör örgütü bu ülkede meclis kürsüsünde meth edilirken bizim çizgimiz Kur'an ve sünnet yoluydu ve sırtımızı Kur'an dayandığımız için bu insanlar yanlış insanlar diye biliyorduk ,çünkü emri bil maruf nehyi anil münker yapmak her Müslümana olduğu gibi bize de farz idi. Bu konuda kandırılmış insanlardan biri olmadık çok şükür
Biz makamlardan mevkilerden hiçbir zaman medet ummadık, sevdik ama tapınmadık, ben tapınmıyorum deyip, Kur'an-ı azimüşşana göre, heva ve heveslerini kendi nefsine mabut ittihaz edenleri hep ikaz ettik, 'siz muhaliflerin dili ile ikaz ediyorsunuz 'diyenlere hayır biz Kur'an'a ve sünnete göre ikaz ediyoruz bu sözünüzle bizi balçıkla sıvayamazsınız dedik.
Muhalif olanlar nasıl eleştirdi bakmadık, aman bize de muhalif demesinler diye bir çabamız hiç olmadı, doğru bildiğimizi hiç korkmadan söylemeyi tercih ettik ve bizi bilen bilir dedik.
Tatlı su Müslümanı hiç olmadık.
Tatlı su müslümanı deyince birçok kişi belki bana kızacaktır ama olsun
Mesela sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul Sözleşmesi’ni iptal edinceye kadar tatlı su Müslümanları İstanbul Sözleşmesi hakkında en ufak bir cümle kurmayanlardı.
Kendilerine göre reis bunu uygun gördüyse onun vardır bir bildiği düşüncesine kapılarak Hz. Allah'ın her müslümana farz kıldığı emr-i bil-maruf nehy-i anil münkeri geri plana atmışlar idi.
Ne zaman ki bizim gibi tatlı su müslümanı olmayan insanların eleştirileri sayın Cumhurbaşkanına iletildikten sonra Cumhurbaşkanı konu hakkında gerekli malumatları alıp bu işlemin yalnış olduğu kanaatine vardı ve çok şükür iptal etti.
Cumhurbaşkanı iptal etmeden önce bu fakir, bir milletvekilinin "İstanbul sözleşmesi Kur'an'a ve sünnete tamamı ile uyumludur" sözünü kulaklarımla duydum, sayın vekilim İstanbul Sözleşmesi'nin İslam'la Kur'anla nasıl bir alakası var diye sorduğumda bir ara uzun uzun anlatayım dedi.
Sayın Cumhurbaşkanımızın iptalinden hemen sonra İstanbul Sözleşmesi'nin İslam'a ve Kur'an'a ne kadar aykırı olduğu konusunda konuşmalar dizmeye başladı. Şimdi bu tatlı su müslümanlığı değil de nedir.
Bunun gibi birçok müslüman, sevgilerine, gönülden bağlılıklarına yenilip hakkı söylemeyi unutmuşlardı, iptal edildikten sonra da gönül bağı ile bağlandıkları reisin ne kadar haklı olduğunu anlatan konuşmalar dizmeye başladılar.
Bugüne kadar haber sitelerim adına hiçbir siyasi kurumdan en küçük bir menfaat elde etmiş biri değilim.
Bugüne kadar hak bildiğim şeyi korkarak sakladığım da görülmemiştir. Bunu yine yazarlarımızdan beni 2011 yılından beri tanıyan Ergün kardeşime sorabilirsiniz.
Bazılarının dava dediği hakkı söylememek ise,bizimde davamız hakkı söylemektir.
Haber sitelerimizde yapılan haberler konusunda muhaliflerin ağzı ile haberler çıkmaya başladı diyenler için de ;ülkemizin son durumunu ve içinde bulunduğumuz sıkıntıları,at gözlüklerini çıkartarak bakmalarını öneririz.
Bizim haber sitelerimiz hiç bir siyasi partinin arka bahçesi değildir .Hiç bir siyasi partiden de herhangi bir menfatimiz yoktur.
Yıllar önce düştüğünüz bu hataya yine düşmeyiniz, hakkı söylemekten korkmayınız, korkmayın ki başımızdaki insanlar yaptıkları yanlışlıkları görsünler.
Bizim ülkemiz için vatanımız için milletimiz ve inancımız için yapılan tüm iyi şeyleri desteklediğimizi vicdan sahibi her insan bilir.
Birilerini seviyoruz diye yanlışları doğru görmek veya göstermek bir müslümana yakışmayacağı gibi bize de yakışmayacaktır.
Yıllardır ne yaşadı isek bu tatlı su Müslümanları yüzünden yaşadık.
Yalakalık olsun diye susanlar, aman muhalif demesinler de akademik kariyerim zarar görmesin diyen alim bozuntuları, seviyoruz deyip mabut gibi sevdiğini hatasız görenlerden çektik hep...
Oysa İslam'a yakışan hakkı söylemekti yine birçok tatlı su Müslümanı yanlış yaptı, yapmaya devam ediyor.
Davaya zarar veriyor diyenler varsa bir örnekle onu da anlatayım
İzmir'de bir ev tutup işe girmek isteyen kadınları kullanan aynı sabah namazı buluşmalarını hiç kaçırmayan insan müsveddelerinin resimleri, videoları, whatsapp yazışmaları elimizde olmasına rağmen, İslam düşmanlarının ekmeğine yağ sürmeyelim diye yayınlamadık bu ve benzeri o kadar bilgi var ki elimizde ama İslam düşmanlarına İslam'a hakaret ettirmeyelim istedik.
Buradaki ince mana, eğer anlamak isteyen varsa bu utanmazlığı yapan siyasi bir partinin içinde iyi bir makamda görevli kişiyi korumak, seviyoruz diye yaptığının doğru olduğunu savunmak değildir.
Biz utancımızdan ve İslam düşmanları "bakın sabah namazı buluşmalarını yapanlar akşam hangi evde neler yapıyor, birbirlerine nasıl mesajlar yazıyor” diyerek İslam’a hakaret etmesinler diye belgeleri paylaşmadık.
Bu anlattığım yazıda sadece iki örnek verdim onlarca örnek verebilirim, kimse İslam davasına yanlış haberler yapıyor sözünü kullanmasın diye yazdım bunları veya eksen kayması var diyenlere bizim eksenimiz daha önce de kaymadığı gibi yine kaymaz demek için yazdım.
Son olarak bizim eksenimiz kuran ve sünnet yoludur ,başka eksenlerde yolumuz asla olmaz
Vesselam
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.