Bir binadan fazlası yükseliyor Nilüfer’de.
Bir okuldan değil, bir gelecek tahayyülünden söz ediyorum. 15 Temmuz İlkokulu’nun yeniden inşasıyla birlikte Beşevler Anaokulu ve Halil İnalcık Bilim ve Sanat Merkezi’nin aynı çatı altında birleşmesi; mekânsal değil, zihinsel bir birleşmenin simgesi aslında.
Bu bir bina yapımı değil. Bu, eğitime, çocuklara, geleceğe uzatılmış bir eldir.
94 derslikten oluşacak bu eğitim kompleksi, Bursa’da eğitime dair bugüne kadar söylenen her sözün, verilen her sözün karşılık bulmuş hâlidir. Sadece okul sayısını artırmak değil mesele; kaliteli, nitelikli ve fırsat eşitliği içinde bir eğitim iklimi kurmak hedeflenen.
Eğitimi Binayla Değil, Vizyonda Büyütmek Gerek
Bugün hâlâ bazı okullarda sabahçı–öğlenci sistemiyle eğitim veriliyor. Yetersiz binalarda, fiziksel şartlarla mücadele eden çocuklarımız var. Oysa Nilüfer’de atılan bu adım, sadece üç okulun birleştirilmesi değil; eğitimin dağınıklıktan çıkarılıp verimli bir merkezde toplanması anlamına geliyor.
Bir düşünün:
Zekai Gümüşdiş Ortaokulu’nun öğrenci yükü azalıyor,
Halil İnalcık BİLSEM sonunda kendi binasına kavuşuyor,
Ali Karasu ve Mehmet Aras İlkokulları tekli eğitime geçebiliyor.
Bu planlama, bir masa başı kararı değil; sahayı bilen, eğitimin içinden gelen bir anlayışın ürünüdür.
Taşın Altına Elini Koyanlar Geleceği Şekillendirir
Siyasetin sahada karşılık bulması, yurttaşın güvenini tazeler.
Bu noktada özellikle teşekkür edilmesi gereken güçlü iradeler vardır:
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yıllardır “Eğitim önceliğimizdir” diyerek bu ülkenin geleceğini genç nesillere emanet etmenin inancını taşımaktadır.
Milli Eğitim Bakanımız Sayın Yusuf Tekin, bu projeyi yakından takip etmiş ve gerekli tüm teknik ve idari desteği sağlamıştır.
Bursa Valisi Erol Ayyıldız,
AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan,
Bursa milletvekilleri,Okul müdür vekili Şevket Yıldızhan dan
Ve bu projenin her adımında emeği geçen yerel yöneticiler ve teknik ekipler…
Bu proje, sadece bir okul birleşimi değil; koordineli bir devlet-vatandaş dayanışmasının eseridir.
Eğitime Yatırım, Geleceğe Borçtur
Her okul, sadece betonarme bir yapı değildir. Her sınıf, içinde büyüyen bir çocuğun, bir öğretmenin hayaliyle dolar. Nilüfer’deki bu birleşme, tam da bu yüzden önemli. Çünkü burada sadece yeni sınıflar değil, birlikte büyüyecek nesiller inşa ediliyor.
Bu proje, Bursa’nın diğer ilçelerine de örnek olmalı.
Eğitim yatırımları, lüks değil zorunluluktur.
Çünkü bir kenti ayakta tutan şey yolları değil, yetiştirdiği insanlarıdır.
Bir ülke okullarına ne kadar yatırım yapıyorsa, geleceğine de o kadar güveniyordur.
Ve Nilüfer’de atılan bu adım, Bursa’nın geleceğine dair söylenmiş en güçlü sözlerden biridir.
Üç okul, tek çatı...
Ama altında birleşen bin umut.
İşte gerçek eğitim reformu budur.