Türkiye siyaseti, her dönem yeni denge arayışları, köklü miraslar ve zihinlere kazınmış soyadları arasında bir devinim yaşar. 2025 Temmuz ayının ortasında, kulislerde hafif hafif esmeye başlayan bir rüzgâr var: Ahmet Özal, yeni kabinede görev alacak. Evet, yanlış duymadınız. Adnan Menderes'in dava arkadaşı merhum Turgut Özal’ın oğlu, bu kez siyasete sadece fikir değil, icraat eliyle dokunabilir. Henüz Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabine açıklanmış değil. Ancak siyasi kulislerde yankılanan sesler, Ahmet Özal’ın yeni dönemde kabineye, özellikle ekonomi ya da teknoloji odaklı bir bakanlıkla dâhil olabileceği yönünde. Hatta bazı kaynaklar, ekonomiyle ilgili "özerk yapılı yeni bir bakanlık ya da kurumsal dönüşüm" hazırlığı olduğundan bile bahsediyor. Düşünün… Turgut Özal’ın vizyoner mirasını taşıyan, dijital dönüşüm ve yapay zekâ konularında ulusal programlar öneren bir isim, şimdi kritik karar masasına oturacak. Bu yalnızca bir isim tercihi değil; Türkiye’nin yarınlarına dönük stratejik bir hamle olabilir. Bazıları “popülist” diyor, bazıları “sembolik”. Fakat Ankara’nın derin kulislerinde bu hamlenin asıl anlamı çok daha büyük: 1983’te Özal’la gelen liberal rüzgârın 2025 versiyonu yeniden mi doğacak? Zira Ahmet Özal, son seçim döneminde de kamuoyuna çok sayıda reformist öneriyle çıkmış, medya ve teknoloji konusunda yaptığı açıklamalarla farklı kesimlerin dikkatini çekmişti. Ancak şu da bir gerçek: Eğer bu atama gerçekleşirse, bu sadece bir soyadın etkisiyle değil, Türk siyasetine alternatif bir ekonomik ve teknolojik vizyon kazandırma ihtiyacı ile gerçekleşmiş olacak. Biz Habergündemim olarak bu süreci titizlikle takip ediyoruz. Elbette son sözü Cumhurbaşkanı Erdoğan söyleyecek ama biz şimdiden kulis notlarımızı halkımızla paylaşmış olalım. Gözümüz kulağımız, önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen kabine listesinde. Eğer bu bilgi resmiyet kazanırsa, sadece bir koltuk değişmeyecek... Türkiye’nin siyaset defterine yepyeni bir sayfa daha açılacak.