Türkiye uzun yıllardır Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki 5 daimi üyenin yarattığı adaletsizlikten şikâyet ediyor. ABD vetosu nedeniyle İsrail’in Filistinlilere yönelik zulmüne karşı BM’nin etkisiz kalması bunun en çarpıcı örneği. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dünya 5’ten büyüktür” çıkışı, aslında tüm dünyanın ortak sorunu olan bu adaletsizliğe bir isyandır.
Ne var ki, benzer bir sistem adaletsizliği Türkiye’nin kendi idari yapısında da var. İlçelerimizin gelişmişlik düzeyi, sosyo-ekonomik durumları ve nüfusları göz önünde bulundurulduğunda, az nüfuslu ve yoksul bölgeler adeta “stajyer kaymakam” uygulamasına mahkûm edilmiş durumda.
Dağ İlçelerinin Kaderi: Geçici İdare
Bursa’nın Keles, Büyükorhan, Orhaneli ve Harmancık ilçeleri bunun en somut örneği. TÜİK verilerine göre Büyükorhan, Bursa’nın en yoksul ilçesi. Keles ve diğer dağ ilçeleri de benzer durumda.
Ancak bu ilçelere atanan kaymakamlar çoğunlukla vekâleten görevlendiriliyor. Yeni mezun, deneyimsiz, kısa süre sonra rotasyonu çıkacak yöneticiler geliyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde Keles’e atanan Kaymakam Vekili Çiğdem Dede göreve başladı. Ancak büyük ihtimalle altı ay ya da bir yıl sonra dil eğitimi veya başka görev nedeniyle ilçeden ayrılacak.
Peki bu kadar kısa süre görev yapan bir idareci ilçenin hangi sorununu kalıcı olarak çözebilir?
Sorunun Kaynağı: Yanlış Atama Sistemi
İçişleri Bakanlığı’nın mevcut atama sistemi, az nüfuslu ilçeleri adeta bir “ilk basamak” olarak görüyor. Bu anlayış değişmediği sürece, dağ ilçeleri sürekli geride kalmaya mahkûm olacak. Tıpkı BM’deki daimi üyeler nasıl değiştirilemez bir adaletsizlik yaratıyorsa, Türkiye’nin taşra idaresinde de benzer bir mekanizma işliyor.
Bu ilçeler, tecrübeli kaymakamlar yerine “görev süresini doldurup geçecek” yöneticilere bırakıldığında; eğitimden sağlığa, istihdamdan altyapıya hiçbir sorun köklü şekilde çözülemez.
Çözüm: Deneyimli İdareciler, Kalıcı Stratejiler
Türkiye’nin 5. büyük ili olan Bursa’da bazı ilçelerin hâlâ en yoksul bölgeler arasında çıkması düşündürücü. Osmangazi ve Nilüfer gibi gelişmiş ilçelere tecrübeli kaymakamlar atanırken; Keles, Orhaneli ve Büyükorhan’ın geri planda bırakılması kabul edilemez.
Çözüm çok açık:
• Tecrübeli kaymakamlar bu ilçelere gönderilmeli.
• Görev süreleri kısa vadeli değil, uzun vadeli stratejik planlar ile belirlenmeli.
• TBMM İçişleri Komisyonu ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bu soruna özel bir gündem oluşturmalı.
• İlçelerin kalkınma planları, kamu yönetiminin sürekliliği esas alınarak hazırlanmalı.
Adalet Yerelde Başlar
“Dünya 5’ten büyüktür” diyen bir ülkenin, kendi taşra yönetiminde de adalet ve eşitlik ilkesini uygulaması gerekiyor. Bursa’nın dağ ilçeleri gibi yoksullukla mücadele eden bölgeler, deneyimsiz yöneticilerin geçici istasyonları olmamalı.
Eğer bu anlayış değişirse, hem Bursa’nın hem de Türkiye’nin kalkınma sıralaması köklü bir dönüşüm yaşayacaktır. Aksi halde, ilçelerimiz kaderine terk edilmiş olmaya devam edecek.