Vakıf malı devletin vicdanıdır

AK Partili Metin Külünk, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, kapitalist anlayışa karşı "hakça bölüşüm" vurgusu yaptı. Külünk'ün mesajı, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün uygulamalarına yönelik kamuoyunda yükselen eleştirilerin ardından geldi.

Külünk paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

"Refahı zenginlere, krizi yoksullara bölüştüren felaket kapitalizmine karşı; insanlık için üretim, bereket ekonomisi, insanlık için adalet, insanlık için hakça bölüşüm…"

Külünk'ün çıkışı, özellikle vakıf mallarına yönelik uygulamaların özelleştirme anlayışıyla yönetilmesine yönelik eleştirilerle paralel bir döneme denk geldi.

Ortaylı: "Pres eskiyse yenisini koy!"

Tarihçi ve akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, Sözcü TV ekranlarında yaptığı açıklamada, Edremit Körfezi boyunca uzanan vakıf zeytinliklerinin ve ilgili zeytinyağı işletmesinin kapatılması kararına sert sözlerle tepki gösterdi.

Ortaylı şu ifadeleri kullandı:

"Adam Evkaf Genel Müdürü olmuş. Bu ne demek biliyor musun? İmparatorlukta sadrazam ve şeyhülislamdan sonra kabinedeki üçüncü adamdır. Sen Edremit'teki zeytin ağaçlarını kesiyorsun, başkasına veriyorsun. Neden? Presler eskimişmiş… O zaman yenisini koy!"

Açıklamaları sosyal medyada da geniş yankı buldu. Ortaylı, vakıf mallarının "devletin vicdanı" olduğunu hatırlatarak, yöneticileri kamuya ait malı şirket mantığıyla yönetmekle eleştirdi.

Tartışmalar neden büyüyor?

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün son dönemde birçok ildeki uygulamaları, eleştiri oklarının hedefinde. Kiralara yapılan yüksek zamlar, tarihi taşınmazların özelleştirilmesi, kamu yararı ilkesinden uzak kiralama ve satış politikaları tepkilere yol açtı. İzmir Kemeraltı'ndaki Sahlepçioğlu Vakfı'na ait imam evinin dahi satışa çıkarılması iddiası gündemi daha da alevlendirdi.

"Devlet CEO gibi davranmamalı"

Metin Külünk'ün çağrısı ve İlber Ortaylı'nın eleştirileri, vakıf malları üzerinden yükselen tartışmalara "ahlaki bir duruş" çerçevesinden bakılması gerektiğini gündeme taşıdı.

Külünk'ün "hakça bölüşüm" vurgusu, kamu kaynaklarının kullanımında sadece ekonomik değil, vicdani sorumluluğun da esas alınması gerektiğine işaret ediyor.

Vakıf nedir, neden önemlidir?

Osmanlı geleneğinde vakıf malları; eğitime, sağlığa, hayır işlerine ve kamu hizmetlerine kaynak oluşturmak için korunur ve geliştirilirdi. Bu malların özelleştirme politikalarıyla el değiştirmesi ya da ticari çıkarlarla yönetilmesi, bu kadim geleneğin ruhuna aykırı bir uygulama olarak değerlendiriliyor.

Metin Külünk'ün sosyal adalet çağrısı ile İlber Ortaylı'nın vakıf malları uyarısı, mevcut kamu yönetimi pratiklerinin daha fazla denetlenmesi ve vakıf ruhuna sadakatle yeniden ele alınması gerektiği yönünde güçlü bir toplumsal çağrı niteliğinde.