İzmir'in Menemen ilçesinde, 1432 yılında türbenin yanına imarethane olarak inşa edilen kubbeli yapı, yaklaşık 85 yıldır bakkal olarak hizmet veriyor. "Kubbeli Bakkal" olarak bilinen bu tarihî dükkân, Ayla ailesi tarafından üç kuşaktır işletiliyor.

Pazarbaşı Mahallesi'nde yer alan ve kitabesinde 1432 yazan Mühürlü Sultan Türbesi'nin hemen yanındaki yapı, Cumhuriyet'in ilk yıllarında Ermeni bir eczacı tarafından kullanıldı. Sonrasında Ali Haydar Ayla'nın dedesi tarafından bin 700 sarı liraya açık artırmayla satın alınarak bakkala dönüştürüldü. Bugün, bakkalın üçüncü kuşak işletmecisi Ali Haydar Ayla (60), makine mühendisi olmasına rağmen mesleği devraldı ve tarihle iç içe bir yaşam sürüyor.

Bakkalda 1949 yılına ait veresiye defterleri, 1951 tarihli envanter kayıtları, 1934'te üretilmiş mühürlü terazi ve 1871 tarihli dede yadigârı makas gibi birçok antika eşya hâlâ kullanılıyor. Raflarda yer alan, artık üretilmeyen bazı ürünler de geçmişin izlerini yaşatıyor.

Ayla, "Çocukken dükkânın köşesinde çuvalların üzerinde uyurdum. Bugün hâlâ aynı müşterilerimizle selamlaşmak benim için büyük bir mutluluk," diyerek bakkalın halk arasındaki yerini şöyle tanımlıyor:

"Bir şeyi arayıp bulamadıysan, Kubbeli Bakkal'a git."

Kubbeli Bakkal'da içki ve sigara satışı yapılmıyor. Ayla bu konuda kararlı:

"Türbeye olan saygımız ve inancımıza uygun olmayan kazançtan uzak durma prensibimiz gereği, dükkânımızda bu ürünler hiç satılmadı."

Büyük market zincirlerinin çoğaldığı Menemen'de, Kubbeli Bakkal hâlâ ayakta. Ayla, bu başarıyı tatlı dil, dürüstlük ve müşteri güvenine bağlıyor:

"Biz müşteriyi misafir gibi görürüz. Buradan çıkan kimse 'aldatıldım' düşüncesiyle ayrılmaz."

Kubbeli Bakkal, 5 yıl önce İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından "Tarihi Yapıda Yaşam" ödülüne layık görüldü. Türkiye'nin birçok şehrinden ziyaretçilerin geldiğini belirten Ayla, "Yaptığımız iş sadece satış değil, aynı zamanda tarihî bir mirası yaşatmak," diyor.