İsrail-İran çatışmasında dördüncü gün: Karşılıklı saldırılar sürüyor! Bölgede durum kritik!

İsrail ile İran arasında dört gün önce başlayan çatışmalar tüm şiddetiyle devam ediyor. İsrail’in Tahran, Tebriz ve İsfahan gibi stratejik kentlere yönelik hava saldırılarına İran’dan sert yanıt geldi. İran, İsrail’in önemli şehirleri Tel Aviv ve Hayfa’yı hedef aldı. Çatışmaların bölgesel bir savaşa dönüşme riski büyürken, ABD Başkanı Donald Trump ve Pakistan’ın açıklamaları sürece yeni bir boyut kazandırdı.

İsrail ve İran Arasında Yoğun Karşılıklı Saldırılar

İsrail ordusu, başkent Tahran dahil olmak üzere İran’ın birçok büyük şehrini hava saldırılarıyla hedef aldı. İran ise misilleme olarak İsrail’in en yoğun yerleşim bölgelerinden Tel Aviv ve Hayfa’ya füze saldırıları düzenledi.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), ülke genelindeki sivillere, güvenlikleri için sığınaklarda kalmaları yönünde acil uyarılarda bulundu. Tel Aviv ve Hayfa’da halkın büyük bir kısmı metro istasyonları ve özel sığınaklarda bekleyişini sürdürüyor.

ABD Başkanı Trump: "Çatışma Yakında Bitebilir"

ABD Başkanı Donald Trump, yaşanan çatışmaya ilişkin yeni bir açıklama yaptı. Trump, "İran-İsrail arasındaki bu gerilim yakın zamanda sona erebilir" ifadelerini kullanarak barış umutlarını dile getirdi. Ancak Trump, bir kez daha ABD'nin gerekirse çatışmaya doğrudan müdahil olabileceği uyarısında bulundu.

ABD'nin diplomatik kanallar üzerinden taraflara baskı yaptığı, ancak bölgedeki gelişmelerin beklentilerin ötesinde sertleştiği belirtiliyor.

Pakistan'dan Nükleer Destek Resti

Çatışmalara dair bir diğer çarpıcı açıklama Pakistan’dan geldi. Pakistan yönetiminin, İsrail’in nükleer silah kullanması halinde İran’a nükleer destek vereceğini duyurduğu bildirildi. Bu açıklama, krizin küresel bir çatışmaya dönüşme ihtimalini ciddi şekilde artırdı.

Uzmanlar, Pakistan’ın nükleer söyleminin İsrail üzerindeki baskıyı artırabileceğini, ancak böyle bir senaryoda tüm dünyanın tehlikeye gireceğini vurguluyor.

Bölgedeki Durum Kritik

Ortadoğu’da tansiyon her geçen saat yükselirken, bölge ülkeleri gelişmeleri yakından izliyor. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği, taraflara itidal çağrısı yaparken, uluslararası kamuoyu sürecin diplomasiyle çözülmesini bekliyor.