İzmir'in Kuzey Ege kıyısındaki en gözde tatil beldelerinden biri olan Dikili Bademli, bu kez denizle değil, denize karışan kirlilikle gündemde. Bölge halkı, onlarca teknenin yasadışı şekilde sintine boşalttığını öne sürüyor. Bu durum sadece yazlıkçıları değil, çevrecileri de harekete geçirmiş durumda.

"Sintine" suları, teknelerin motor dairesinde biriken yakıt, yağ, deterjan ve pis su karışımından oluşuyor. Bu karışım doğrudan denize bırakıldığında canlı yaşamı, insan sağlığı ve çevresel denge için büyük tehdit anlamına geliyor.

Hayır. Mevzuata göre teknelerin sintine atıklarını denize bırakması kesinlikle yasak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın "Denizlerin Kirlenmesini Önleme Yönetmeliği" uyarınca:

Tekneler sintine sularını denize değil, lisanslı atık kabul tesislerine veya yetkili atık toplama teknelerine teslim etmek zorunda.

Teslim edilen atıkların işlemi belgelenmeli ve liman başkanlığına sunulmalı.

Sintine atığını denize bırakan teknelere:

Gerçek kişiler için 10 bin TL'ye kadar,

Tüzel kişiler (tur tekneleri, yatlar) için 5 milyon TL'ye kadar idari para cezası uygulanabiliyor.

Bu cezalar, özellikle yaz sezonunda denetimlerin artmasıyla birlikte daha sık uygulanıyor.

Bademli'de yaşayan vatandaşlar, özellikle gece saatlerinde bazı teknelerin deniz açıklarında denetimden uzak şekilde sintine boşalttığını iddia ediyor. Bölge sakinleri, hem çevre hem de turizm açısından bu durumun bir felakete dönüşmeden önlenmesi gerektiğini söylüyor. Talepler açık:

Denetimlerin artırılması

Sintine atıkları için kontrol noktaları oluşturulması

Cezaların caydırıcı şekilde uygulanması

Ege kıyılarının doğası ve turizmiyle anılan bölgelerinde, teknelerden kaynaklı deniz kirliliği ciddi bir tehdit oluşturuyor. Dikili Bademli'deki sintine iddiaları, Türkiye'de tekne kaynaklı çevre kirliliğinin denetim ve yaptırım eksikliğiyle nasıl büyüdüğünü bir kez daha gözler önüne serdi.