Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçen 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin üzerinden 26 yıl geçti. Gölcük merkezli 7.4 büyüklüğündeki deprem, sadece 45 saniye sürdü ancak 17 bin 480 can kaybına, yüz binlerce evsiz insana ve milyarlarca dolarlık ekonomik yıkıma yol açtı.

Deprem, başta Gölcük, Kocaeli ve Sakarya olmak üzere Marmara Bölgesi'ni derinden sarstı. İstanbul, Yalova, Bursa, Düzce ve Tekirdağ'da da etkili olan sarsıntı, özellikle eski ve dayanıksız binalarda büyük yıkıma neden oldu. Resmî verilere göre 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 43 bin 953 kişi yaralandı. 77 bin bina tamamen yıkılırken, 285 bin konut ve 42 bin iş yeri hasar gördü.

Marmara Depremi yalnızca can kaybına değil, altyapının da felç olmasına yol açtı. Elektrik, su ve doğal gaz hatları devre dışı kaldı. Yollar ulaşıma kapandı, iletişim ağları çöktü. İzmit Körfezi'ndeki Tüpraş rafinerisinde çıkan yangın günlerce söndürülemedi, bu da felaketin boyutunu artırdı.

Enkaz altında kalanları kurtarmak için günlerce süren yoğun bir mücadele verildi. Ancak birçok kişiye zamanında ulaşılamadı. Deprem, hem devlet kurumlarının hem de toplumun afet hazırlığındaki eksikliklerini ortaya koydu.

Aradan geçen 26 yıla rağmen Marmara Depremi, Türkiye'de deprem bilincinin önemini ve güvenli yapılaşmanın gerekliliğini hatırlatmaya devam ediyor. Bu trajedi, milyonlarca insanın hayatında derin izler bıraktı ve toplumsal hafızada silinmez bir yer edindi.